Cumhuriyet yazarı: İslâm’ın kapitalizmle dansında valsten geçip tangoyu da aşıp artık salsaya gelindi

Tayfun Atay, İslami değerlerin kapitalizmin çarklıları içinde fütursuzca eritildiğini belirttiği yazısında Müslümanların kutsallarının defilelerle imanın dairesinden çıkarılarak ekonominin bir aracı haline getirildiğini iddia etti. Bu konuya İslami hassasiyetli hiçbir gazete ve yazarın eğilmemesi ise benzeri olayların kanıksandığı eleştirilerini beraberinde getirdi.

Yazının İlgili Kısmı

Ä°smail YK’nın tesettür erotizmine müzikalite kattığı klipi “MeyhoÅŸ Oldum”un altını kazıyın, karşınızda tesettür defilelerini bulursunuz!..

“Åžaraptan meyhoÅŸ oldum / Rakıdan sarhoÅŸ oldum / Ama senin aÅŸkından / Daha da beter oldum” diyen Ä°smail YK, bu ÅŸarkısına çektiÄŸi fantastik mi fantastik klipinde bir “tesettürlü dilber” aracılığıyla ete kemiÄŸe bürümekte sözel içeriÄŸi…

Hayli uç noktaya mı gitmiş, evet hayli uç bir noktaya gitmiş.

Peki, durduk yerde mi gitmiş, hayır!..

Ä°smail’in klipine giden yolun, (artık bir “sembol” haline geldiÄŸi için ismini verebiliriz) “Tekbir Giyim A.Åž”nin iyi niyet taÅŸlarıyla döşendiÄŸi söylenebilir. Şöyle ki (kurucusunun ifadesiyle, mealen) baÅŸlangıçta büyük ÅŸehirlerde köyde olduÄŸundan farklı bir yaÅŸam tarzı ve beÄŸeni düzeyindeki dindar-muhafazakâr genç kadınların (“Bacılarımız”) örtünme ihtiyacını karşılamak üzere, “Allah rızası için” sıvanmıştı kollar (1970’ler sonu). 

Gayet anlaşılır bir amaçtı bu: Köylerde geçimlik ekonominin gereÄŸi olarak kendi ihtiyaçlarını kendileri karşılayan, yani ekmekten elbiseye kadar, tüketeceÄŸi her ÅŸeyi kendisi üreten insanlarımız, göç ettikleri ÅŸehirlerde kapitalist pazar ekonomisi iÅŸlerliÄŸinde her ÅŸeyi pazardan, marketten alır olmuÅŸtu. Dolayısıyla dindar kültürel örüntüleriyle kamu (iÅŸ, okul) yaÅŸamında var olmak isteyen kadınların örtünme (tesettür) ihtiyacı için de bir “pazar” oluÅŸturulması kaçınılmazdı.

Kökleri Ä°slami gelenekten çıksa da son derece “modern” bir zorunluluktu bu ve bu topraklarda tesettür, Tekbir Giyim vasıtasıyla “modernleÅŸti”.

Åžimdi karşımızdaki Ä°smail YK’nın klipini ise tesettürün bu topraklarda sosyoekonomik deÄŸiÅŸme baÄŸlamında yaÅŸanan macerasının “postmodern” aÅŸaması olarak deÄŸerlendirmek mümkün.
Bu yolun önünü de yine Tekbir Giyim öncülüğünde karşımıza çıktığı söylenebilecek tesettür defileleri açtı.

Tekbir Giyim, defileye mecbur kalmıştır. Kapitalist işleyişe mahkumiyet, defileye mecburiyeti beraberinde getirdi.

Bir baÅŸka deyiÅŸle, baÅŸlangıçta her ÅŸey “Allah’ın emri”ni yerine getirme yolunda Müslüman bacılara iyi niyetle hizmet olarak baÅŸlasa da bu hizmetin mekanı ve kapitalizmin tapınağı “Pazar”, hükmünü Tekbir Giyim A.Åž. üzerinde de icra etti.

Tekbir, bir “ÅŸirket” olarak ayakta kalma yolunda hem kârı, hem de yavaÅŸ yavaÅŸ beliren rakipleriyle mücadeleyi önceler olunca artık tekstil/konfeksiyon sektöründen moda sektörüne, diÄŸer deyiÅŸle “kültür endüstrisi”ne (“postmodern” çığıra) intikal etti.

“Bacılar” için kanaatkar ÅŸekilde “bir baÅŸ örtüsü, bir pardösü” üretmenin ÅŸirketi ayakta tutmaya yetmediÄŸi noktada artık o “bacılar”ı da ihtiyaç olarak tüketimden “deÄŸer olarak tüketim” alışkanlığına çekmek gerekti.

Defileler, bunun imkan dahiline girmesini saÄŸlamıştır: “Allah’ın emri olduÄŸu için örtünme sadece; güzel, alımlı, çekici, cezbedici, ‘büyüleyici’ olmak için de örtün!..”  Tesettüre çaÄŸrının yeni motifi buydu.
Böyle olunca iÅŸte, bir “takva” (sakınma) ölçüsü olan tesettür, teÅŸhir ögesine dönüştü. Tesettürün esası mahremiyet iken, “pazar”, “endüstri”, “moda”, defile” falan derken o, örtünmeye deÄŸil, (elbette “fantezi” mahiyette) “örtünerek soyunma”ya vesile kılınır oldu.

Sonrası “çorap söküğü”dür! Her yeni organizasyonda daha iddialı, ÅŸaşırtıcı ve kışkırtıcı tasarımlarla karşımıza gelen tesettür kreasyonları; billboard’larda trafik kazasına yol açabilecek kapasitede göze çarpan baÅŸ örtülü modeller; sayfalarına bakmaya doyum olmaz muhafazakar moda dergileri!..
Sonuçta tesettür dolayımıyla Müslüman kadının “tepeden tırnaÄŸa” metalaÅŸması, magazinelleÅŸtirilmesi…

“Güzel bir yemekten sonra olduÄŸu gibi iyi bir orgazmdan sonra da ‘Elhamdülillah’ denmeli” yorumu yapan dindar muhafazakâr kadın doÄŸum uzmanlarının dahi bu süreçte sahne alması!..
Eh, buralara varıldıysa, yolun bugünkü durağında karşımıza çıkan Ä°smail YK klipine, o klipteki “tesettürlü erotik sevgili” temsiline deÄŸil, buna imkan alanı açan tesettür tüccarlarına bakmamız gerekmez mi asıl?!

Yani işin özünde modern/postmoden dünyada Müslümanlık halinin hâkim ekonomik sistemin isterlerine uyumlanması var.

Daha açık seçik ve saçık söyleyelim: Ä°smail’in “MeyhoÅŸ” klipi, bu topraklarda Ä°slâm’ın kapitalizmle dansında valsten geçip tangoyu da aşıp artık “salsa”ya gelindiÄŸinin resmi!..